Halen o ilk gençliğime, saflığıma, niyetimin temizliğine dönerken seni yanımda buluyorum.O kadar temizdik ki kalbimizde en ufak bir kötülüğümüz yoktu.Canım bu kadar yanmamıştı.Belki kalbim hiç kırılmamış...
Sonra sen gelmişsin, okuldan çıkmışım ,sarılmış yürüyoruz dershaneye doğru.Ya da seni bir cumartesi gezerken bulduğumda,sarılıp, ağladığımda...Ben çok sevmiştim.Tertemiz bir sevgi.
Belki farkına hiç varmadın ama özeldin benim için.Hani ilk gençlikte söylenmez öyle sevgiler falan ama ben çok sevmiştim.
Bir fotoğrafımız var o yıllara ait.Gözlerimin içi gülüyor.Yılların geçerken geçirdiğini o fotoğrafa bakarken anlıyorum.Düşünüyorum da en son ne zaman böyle güldüm, böyle mutlu oldum.
Farkında olmadan nasıl harcamışım kendimi ,sevgimi...Daha neleri kaybettim?Daha neleri verdim kendimden,içimden?Kaybettiğimin farkına varmadığım önemli bir şey var mı?
Ya sen gitmeseydin neler değişecekti hayatımda.Mutluluğumu koruyabilecek miydin?Yollarımız ayrılmasaydı her düştüğümde yaralarımı saracaktın belki.Ne yaşarsak yaşayalım, gözgöze geldiğimizde gözlerimizin içi gülecekti.Belki gerçekten mutlu olacaktım.
Sen giderken benim mutluluğumu, yaşama sevincimi, hayallerimi ve kırılmamış kalbimi götürdün.Geriye kokun bile kalmadı.Ben çok severim oysa kokunu.Senden sonra geri kalanlar yıkılmış bir ben, kırılmış bir kalp oldu çok uzun süre.
Sonra tekrar güldüm, yaralarımı tedavi ettim,başkalarını sevdim, mutlu olmaya çalıştım.Ama bir daha gözlerimin içi gülmedi.
Şimdi söyle, ben sana ne diyeyim?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder