7 Nisan 2012 Cumartesi

Üşeniyorum Öyleyse Yarın

     Aklımda 40000 düşünce var.Düşünmem gereken kısım bilimum 3-5 i geçmez.Düşünmem gerekmeyen ama düşünsem faydalı olacak kısım maksimum 500.Bakıyorum  da beynimde bile düşüncelerimin öncelik sıralaması var.Derdim ne ki bu kadar anlayamıyorum.
      Hayatta her haltı düşününce madalya takıyorlar sanki.Kaldı ki bu madalya verilseydi bile beynimin üstünde kurdukları hakimiyet yüzünden kabul etmezdim.
     Bir de işin daha garip bir tarafı var ki düşünüp düşünüp sonuca varamadığımda sadece düşüncenin verdiği yorgunluk kalıyor.Daha sonra bu yorgunluk,bezginliğe dönüşürken sende yarattığı hava ise Allah kahretsin düşünmeyim oluyor.Şimdi ölür müsün , öldürür müsün?
    Devamlı düşünme olayını yaratan asıl durum ise kontrol manyaklığı.Tamamen böyle.Tüm olasılıkları hesaplayıp başına gelebilecek durumların optimizasyonu...Ve bu durum insanı ne kadar rahatsız etse de normal bir yaşam için gerekli.Eğer her düşündüğümüz olaylar çok net olsaydı  hayat bir tiyatro oyunu gibi olacaktı.Bunun için durumların net olmayışı da gerekli.
  Ve ne zamandır düşündüğüm mühim konulardan biri olan erkek arkadaş kısmı ise gerçekten değişik bir durum.Duruyorum ,düşünüyorum bu çocuk net olsa işin tadı tuzu kalmayacak.Zor olmayan şeylerden hoşlanmam.Üstelik zorluk bir yana bu çocuk o kadar net davranışlar sergilese ekstra kolay olacak.Hadi bunu da geçtim ,düşündüğüm kadar açık davransa her şey bir yana yemin ederim acayip soğurum.
  Karar; her şey olduğu gibi kalsın.Yaşamak bunları düşünmen gerektiğinde güzel.Ve nihayetinde hayat her zaman bana güzel sanırım biraz da özel.
    "Düşünüyorum öyleyse varım,üşeniyorum öyleyse yarın..."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder