25 Nisan 2012 Çarşamba

Dürüstlük Yanında Güveni Getirmeyebilir...

     Hayatımı seninle geçirir miyim?Ya da daha kısa bir bölümünün içine seni de alsam mı?Bu sorular senin için duyduğum kararsızlığın bana sorduğu sorular ve ben bu sorularla yaşıyorum.
     Dürüstlük iyidir tabii ki asla karşı değilim.Ama belli bir dozu olmalı.Geçmişini bilmem gerekir,evet.Ama özel anıların kalmalı ve ben saygı gösterebilmeliyim.Geçmişini gözüme sokmamalısın mesela.Oturup geçmişimizi konuşabiliriz, anılarımızı silelim diyemem sonuçta.Benden öncekilerle çekilmiş fotoğrafların yada hoş konuşmalarınız bilgisayarında özel bir klasörde bulunmamalı.
    Sıra bana gelmeyecek mi sandınız, yanıldınız.Benim de bir geçmişim , çok özel anlar yaşadığım eski bir sevgilim ve hoşluğu bir yana bırak her kadını mutlu edebilecek kadar güzel konuştuğumuz eski bir flörtüm var.Ama sen bunların hiç birinden haberdar değilsin mesela.Ve dürüstlüğüm ne kadar mı o da şöyle sen sadece senden öncekilerin adını bilebilirsin.Gerisi sadece bana ait.
    İlişkide en önemli noktalardan biridir  güven.Ve eski sevgilimle en yakın olduğumuz anda yüzüne sana güvenmiyorum diyebilecek kadar dürüstüm.Şimdi sen bilirsin bana güvenip güvenmeyeceğini.Çünkü ben başka bir konuyu anlatacağım, benim sana olan güvenimi(!)
    Sen karşımda bütün ilişkilerinle dururken, bedenin bile ben ortam çocuğuyum önüme geleni götürürüm diye bas bas bağırırken benim sana olan güvenimi (!) anlatacağım.Dürüstlüğüne güvenirim.Yanında hiç düşünmeden sarhoş olabilirim.Bütün sırlarımı sana emanet edebilirim ve gözüm asla arkada kalmaz.Belli şeyler oluğunda ertesi gün gitmiş olmayacağını bilirim.Ama bunun ötesinde herhangi bir kızla ettiğin en küçük bir muhabbet beni fitil eder ve sana olan bütün güvenim yerle bir demek anlamına gelir bu.
   Şimdi neyine mi güvenmiyorum?Bu soruya ben bir cevap bulamam.Sanırım benim anlattıklarım ışığında senin bir sonuca varman lazım.
   Ben seni tam  olarak tanıdığımı düşünmüyorum .Tanışalı sadece birkaç ay oldu.Sana olan bu güvensizliğin sebebi senin bana anlattığın geçmişin olabilir , mesela.
   Bir insana zamanla güvenmezsin.Güvenle başlarsın , zaman içinde ya o bunun hakkını verir ya da  güvenini boşa çıkartır.Zaman tanımlanamayan bir kavram en basitinden, güveni anlatabilirsin oysa.Açıklanabilir bir olguyu tanımlanamayan bir kavramla anlatamazsın.
   Zamanla güven kazanılabilseydi ihanet ilişkileri bitirmezdi.Şöyle açıklayım verilen ikinci şans iyiye kullanıldığında ilişki ilk haline dönebilirdi.Güven öyle bir şey ki kırıldığında ne kadar uğraşırsan uğraş ilk haline getiremezsin.
  İlişkide dürüstlüğün bokunu çıkarıp bütün geçmişini anlatmaya çalışırsan,karşındakine dürüst olduğun düşüncesini yerleştimiş olmazsın.Sadece soru işaretleri yerleştirirsin.Ve her güveni kıran aslında küçük bir soru işaretidir.
    "Ya çok güçlü davran, devamlı güvenmeye bir ömür ada.Ve bundan hiç vazgeçme.Vazgeçtiğin anda arkandan söyletebileceğin tek söz var "dönek"ki bunu hiç hak etmediğini düşünüyorum.Ya da bu güvensizliğin sonu gelmeyecek, ben baş edemeyeceğim,zamanla düzelmez bu diyeceksin.Ve sonrasında yapabilirsen hiç arkana bakmadan yeni adımlar atacaksın, kendi özgüvenli hayatına."
     Eğer güvenilmeyen sizseniz ve bu güveni sarsacak bir şey yapmadığınıza inanıyorsanız şu sözü unutmayın."Bir insana zorla sevdiremezsin kendini, Bana güven diyemezsin. O bunu hissetmiyorsa, tek bir söz söyleyebilirsin: 'Sen bilirsin'.  "
    Sonuç olarak güven istenildiği takdirde kazanılabilen bir şey değil.Ve inanın güven duygusu zamanla doğru orantılı değil.Seçim sizin ...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder