Geçen gün arkadaşımla senden konuşuyoruz.Ettiğin lafların altındaki asıl niyeti tartışıyorduk.Görmüş , geçirmiş, renkli kişilik, her haltı bilen, sen demeden anlayan, özgüveni tavan yapmış, ortam çocuğu...
Bugüne kadar yaptıklarının ,dediklerinin ne anlama geldiğini iyi ya da kötü bir anlam yüklemeye çalışıyorduk.Çünkü son davranışların o kadar anlamsız ki basit anlamlar yüklemeyi sevmediğimden arkadaşlarımla konuşuyorum.
Senin benim sınırlarımı zorladığında neler yapılmalı, ne yaparsak başımızdan savuştururuz bu saldırıları.Nitekim sınırlarımı zorlayan hiç kimseyi yanımda tutmadığımı nerden bileceksin?Seni hayatımdan çıkarmamak için sınırlarımı nasıl esnetebileceğimi ve sınırlarımı zorlamanı nasıl engelleyeceğimizi konuştuk.
Çok başarılı fikirler çıktı hatta.Açıkası biraz da eğlenceli bir durumdu.Ve en son senin taktiklerin hakkında öyle bir laf etti ki , o anda senin taktiklerin yerle bir olmuştu benim için.
Gider.Günlerce belki haftalarca konuşmaz.Sonra bir anda 40 yılın dostuymuş gibi bir hava içinde konuşur.Sonra o onca zamandan sonra yapılan konuşmada da her laftan bir şey çıkartıp gelebildiğince gelir üzerine.E dedim sınırlarımı zorladığında tepki verirsem ne olacak?O zaman iki ihtimal var dedi.Ya kıymet bilecek , elimden kaçırmayım durumlarına girecek ki bunun olasılığı çok düşük.Ya da nasıl olsa elimde diyip bulduğu her fırsatta daha da üzerine gelecek.
Al benim canım bunca zamandır yaşadıklarımızın özeti.Hatta en son üzerime geldiğinde ki iğrençliğin inan aklımdan çıkmayacak.O an içimden sana neler saydırdığımı duyabilseydin istediğin cevabı alacaktın.Ama ben bu iki ucu pis değnek durumlarında çok sakin olurum.İçimde kopan fırtınaları dindirmeyi bilirim.
Ama şu durumda senin için düşünebildiğim tek bir durum var.Ben sana sevgilim diyemem, sana hayatımda o kadar büyük bir yer veremem.Bana ağır gelir; bu kadar basit bir insana hayatımdaki en özel yerlerden birini vermek...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder