28 Mayıs 2012 Pazartesi

Kırık Bir Kalbin Yaratılış Süreci

        Halen o ilk gençliğime, saflığıma, niyetimin temizliğine dönerken  seni yanımda buluyorum.O kadar temizdik ki kalbimizde en ufak bir kötülüğümüz yoktu.Canım bu kadar yanmamıştı.Belki kalbim hiç kırılmamış...
        Sonra sen gelmişsin, okuldan çıkmışım ,sarılmış yürüyoruz dershaneye doğru.Ya da seni bir cumartesi gezerken bulduğumda,sarılıp, ağladığımda...Ben  çok sevmiştim.Tertemiz bir sevgi.
        Belki farkına hiç varmadın ama özeldin benim için.Hani ilk gençlikte söylenmez öyle sevgiler falan ama ben çok sevmiştim.
        Bir fotoğrafımız var o yıllara ait.Gözlerimin içi gülüyor.Yılların geçerken geçirdiğini o fotoğrafa bakarken anlıyorum.Düşünüyorum da en son ne zaman böyle güldüm, böyle mutlu oldum.
     
       Farkında olmadan nasıl harcamışım kendimi ,sevgimi...Daha neleri kaybettim?Daha neleri verdim kendimden,içimden?Kaybettiğimin farkına varmadığım önemli bir şey var mı?
        Ya sen gitmeseydin neler değişecekti hayatımda.Mutluluğumu koruyabilecek miydin?Yollarımız ayrılmasaydı her düştüğümde yaralarımı saracaktın belki.Ne yaşarsak yaşayalım, gözgöze geldiğimizde gözlerimizin içi gülecekti.Belki gerçekten mutlu olacaktım.
       Sen giderken benim mutluluğumu, yaşama sevincimi, hayallerimi ve kırılmamış kalbimi götürdün.Geriye kokun bile kalmadı.Ben çok severim oysa kokunu.Senden sonra geri kalanlar yıkılmış bir ben, kırılmış bir kalp oldu çok uzun süre.
      Sonra tekrar güldüm, yaralarımı tedavi ettim,başkalarını sevdim, mutlu olmaya çalıştım.Ama bir daha gözlerimin içi gülmedi.
  Şimdi söyle, ben sana ne diyeyim?

25 Mayıs 2012 Cuma

Geri Dönüşüm Kullanım Klavuzu

Acımadıysa yüreğim senle olan yolculuklarda, kanamadıysa yaralarım, üçüncü kişilere dahi tek kelime çıkmamışsa ağzımdan...Dön , gözlerime bak.Bak ama görerek bak.Hayatında görüp görebileceğin en kral hatunum ben.
   Yaptığın hiç bir şey beni gram ilgilendirmiyor.Kiminle ,nerede ne halt ediyorsan orada kal.Çünkü bunlar benim umurumda değil.
Kısa zamana çok şey sığdırdık.Fazlasıyla dolu dolu yaşadık.Ve artık yoruldum.Benim dinlenme zamanım geldi.Sen yola devam et.Benimle çıkmadığın yola kiminle çıkacaksan ona değer ver.Ben artık mutlu olacağım.Hiç düşünme.Sen de ol.
   Yarım kalanları düşünme.Ben öyle yapacağım.Gücüm yetmedi tek başıma.Sadece yarım bıraktığımız sözler var yüreğimizde.Bir gün bir yerde o sözlerden biri çıkarsa karşına.Bu yazıyı oku.Gerek duyacağın herşey  burada seni bekliyor olacak.
    Söyleyemediğimiz sözlerimiz tamamen yanlış zamanda bunları yaşamamızla alakalı.Doğru insan mısın benim için onu da bilmiyorum.Deneme fırsatı vermedin bana.Tamamlanan gözgöze gelişlerimiz , konuya girecekken çevirdiğimiz konuşmalarımız var.
   Senin çok umrunda olan bir arkadaş çevren var şu an.Şu an ki sevgilinle onlar ayarladığı için çıkıyorsun.Madem sana ilgi duyuyorum, sen de benimle ilgileniyorsun başkasıyla çıkmama niye izin veriyorsun dediğini duyar gibiyim.Bana gelecek olan sendin.Çok bekledim ve gelmedin.
   Artık kendimi mutsuz etmek yoruldum .Seni beklemekten yoruldum.Olduğum yerde durmak için bile çaba veriyorum.Yeter, ben de kendimi düşünmeliyim.Şu an beni hiç hırpalamayan yumuşacık bir elin ,ruhu kirlenmemiş bir beyefendinin ilgi duyduğu bir hatunum.Düşünüyorum da o kadar hırpalamışsın ki beni.Biz birlikte olsak çok fırtınalı bir ilişki yaşayacakmışız gibi duruyor.Bir fırtına daha kaldırmaz bu gemi.Artık bir limana demir atıp biraz soluklanmalı.Sen çok fırtınalı bir denizsin.Uçsuz bucaksız ve deli dolu bir deniz.Dakikası dakikasına uymuyor.
   Ben bir vazgeçisin arefesindeyim.İçinde bulunduğum durum bu.Bu yazıyı okuyacak olursan senden  vazgeçişimin sebeplerini anlamanı istedim.Günün birinde olur da bu gönül defterini tekrar açacak olursan bunları da göz önüne almanı istedim.Ben sakin bir limana soluklanmaya giderken arkamda bu gönül defterini bırakıyorum.Bırakıyorum ki açamayım.Bırakıyorum ki yeni bir başlangıç yapabileyim.Hoşçakal Sevgili...
Benim gözlerime baktığın gibi bak hayata.Ben o bakışları hiç unutmayacağım.

17 Mayıs 2012 Perşembe

Bir Dönüş Yolculuğu

      Hayatta yaptığım en zor yolculuklardan biri sanırım.Hoş geldim ama hoş bulamadım İzmir...
      Şirince'de tek bir an sevgilim gibi hissettim seni...Ve o anın sonunda çalan bir telefon gerçek dünyaya döndürdü beni.
      Allah'ın yok mu sevgili?Hiç kendini oluruna bırakıp sevmeyi denemedin mi?Sevişmek bu kadar mı değerliydi.O telefonun çalışıyla seni bırakıp kaçışımı unutamam.
    Senle unutamayacağım ne çok anım oldu böyle.Aslında bu gezi bir bakıma çok iyi oldu.Kırık kalbimin küçük bir avuntusu...
    Evet Sevgili,ben yanlış anladım her şeyi.Senin bakışını ,gülüşünü , konuşmanı yanlış anladım.Ya bi git gözünü seveyim.Bu kadarı yanlış anlaşılabilecek bir şey değil.Her şeye rağmen artık bunların önemi yok.
   Sadece, bana verilen bana yaşamak için verilen hayatı artık yaşayamayacağımı biliyorum.Ben nefes almayı bıraktım.Sevmeyi bıraktım.Konuşmayı bıraktım.Ruhumu bıraktım.Geride bir kent bıraktım, bir de sevgili...
    Geri de bıraktığım her şey de layığını bulsun...
                                                                           

8 Mayıs 2012 Salı

Gibi Gibi...

   Ben seni uzaktan seveyim.Sen görme. Gözlerimin içine bakma.Saçıma dikkat etme.Parfümümün kokusunu hiç almamışsın gibi dur.Ama malesef tüm bunlara dikkat eden sensin.Yanında olamayan ben.Yetmezmiş gibi gözüme sokmak istediğin bir de sevgilin var.
   İnan bana sen sevgilim var dedikten sonra gidebilirdim hayatından.Saygı duyabilirdim ilişkine.Tabii daha kızla çıkmaya başlamadan ev arayışına girmeseydin.
    Şimdi herşeye rağmen öyle çok sevesim var ki birini .Tüm geçmişime inat bu sefer sevdiğim için yapmayacağım şey kalmayacak.Bunun sen olması gerekmiyor.Ama bir başkasına da hiç o gözle bakmıyorum.Sana olan hislerimin ne kadarını bildiğini bilmiyorum.
    Sadece bana değer verdiğinin farkındayım ama olmayacaksa aramızda bir şey bu kadar üzerime düşmesen...Dikkat etmesen saçıma başıma, kokuma ona buna ...
    Kendi halime bıraktığın zaman çok...Tamam ama ne zaman bir araya gelsek üstüme düşüyorsun...Ya her yola geliyorsun ben fark etmiyorum.Ya hiçbir yola gelmeyip öylece duruyorsun.
     Ne zaman elimi uzatsam tutacaksın sanki.Ne zaman düşsem kaldıracaksın gibi.Arkamı dönüp gitmeye kalksam önüme geçip durduracakmışsın gibi...Kimi zaman her şey gibi, çoğu zaman hiç bir şey gibi...
   Emin olamadığım sürece yok olacaksın.Gitgide azalacaksın.Zamanla senden geriye hiç bir şey kalmayacak gibi.
   Ahhh ya! Senden hiç bir beklentim olmadığını ne zaman anlayacaksın.Biz böyle güzeliz ,iyiyiz vs...Sadece ben arkadaşım olan seni çok özledim.Oturup dert anlatabildiğim adamı çok özledim.Sadece sana anlatmak istediğim çok şey var.Ama durduğum yerde bu arafta bu düşüncelerin hepsi boşa...
   Gel , gel de ister arkadaşım ol ister hoşlandığım adam.Ben de içimdekileri paylaşıyım.Sanırım sana ihtiyacım var...Bu kadar!

7 Mayıs 2012 Pazartesi

Her Katil Olay Yerine Döner

  Sensiz geçen onca yıldan sonra şimdi koşup boynuna sarılmamı beklemen gerçekten ironik.Hayatımda o kadar çok şey değişti ki.Gitmeseydin allah'ın cezası , bitmeseydi aramızdaki şeyler, kopmasaydı bağlarımız...Yanlış kapıları hiç çalmasaydık...Şimdi beklentin ne acaba?
   İlk öpücüğüm senle olsaydı.İlk seninle beraber uyusaydım.İlk seninle beraber uyansaydım.En son senin kollarında olduğum gibi kalsaydım .Her okul tatilinde döndüğünde sarılıp ağlasaydım.
   Ahh keşkeler Allah'ın cezası.Sen gittiğinde kendime lanet etmiş olmasaydım.Adam gibi sevemedin ...Okadar  çok küfrediyorum ki sana...Ahhh...Keşkem yok benim yine de.Bu keşkelerin tamamı senin.
   Yoktun ne zamandır, kiminle ne yaşadığımı, ne kadar değiştiğimi,nasıl çöktüğümü görmedin.Şimdi döndün ya vakit geçti.
  Herşeye rağmen tüm geçmişim arasında bir tek sana ah ediyorum.Sen de sev ama sevilme.Ve seni Allah' a havale ediyorum.Allah cezanı versin.
  "Şimdi gelme...Bunca yıl sonra  gelme.Siktir git!..."

4 Mayıs 2012 Cuma

Hayat Şimdi Güzel...

  Yanımda olsan hayatımda ne değişirdi , merak ediyorum...Benim canım dediğim adam, muhabbetine doyamadığım, gülüşüyle gönlümü alan, zekamla kapışan , hep eğlenceli ve çok renkli kişilik....
    Hayat senin küçük oyunlarına eşlik ederken çok güzel.Seninle eğlenirken , muhabbet ederken hatta sen bebek gibi uyurken güzel.
   Aşk korkutur beni.Sen bilmezsin.Çok sevgi , büyük tutkular çok korkutur.Aşk, beklentiyi artırır.İlişkinize isim vermek karşınızdakinin beklentilerini karşılama sorumluluğu verir.
  İlişkimize bir isim konulduğu takdirde beklentin artacaktır ki bu çok doğal.Mesela ; şimdi sorun olmayan karşı cins samimi arkadaşlarım sen de bir süre rahatsızlık yaratacak.Bu evre aşılabilirse benim tutumlarımı değiştirmeye çalışacaksın.Sevgilisiyle her ortamda öpüşüp koklaşıp gayet samimi davranışlarda etrafı hiç sallamayan sen , benim gibi sevginin iki kişilik olduğunu düşen birinin duvarlarını kırma çabasına gireceksin.Bunu da aşabilirsek tecrübeyle sabittir hiçbir sevgilim yanımda bebek gibi uyumadı,çoğunlukla uyuyor numarasına yattılar.Ki bu sende de aynı olacak.Oysa hiçbirinin anlamadığı bir gerçek var ki ben sevgimi mışıl mışıl uyuyan sevdiğime koşulsuzca savururum.Bunu da aşabilirsek arkadaş çevremizin bu duruma alışması için çaba vermek zorundayız.
    Aşk korkutucu tam da bu yüzden...
    Biz birbirimizle güzel vakit geçirelim.İnsanlar hakkındaki fikirlerimizi tartışalım.Beraber susalım.Sen uyu öylece numara falan yapmadan.Ben odamdan çıkıp sabah seni kanepede uyurken bulduğumu kocaman bir gülümsemeyle sana bakayım.Tabii bunun için benden önce uyanmaman lazım.Daha gözümü açmadan kocaman bir gülümsemeyle günaydın demeden olmalı bunlar.Ne biliyim bir gün bir şey çıksın biz eğlenmeye gidelim.Çakırkeyif olmamla dalga geç dur...
   Hayat burda güzel.Ben 20 yaşımdayken.Kimseye bir sorumluluğum yokken.Sen yanımdayken.Hiçbir beklenti içinde olmadığımda.
   Bırakalım böyle kalsın.Eğer benim diğer yarımsan , cehennemin dibine kaçsam da kaderim bulur beni.Beni yıpratmayı bırak bu arada.Oyunlarının dozunu ayarla, mesela.Hayatımızı bize bırak, birbirimizin hayatının parçası olmaya çalışmayalım.
   Bırakalım dağınık kalsın,herşey ...Günü gelince kalkar,beraber toplarız.Şimdi hayatımı yaşamam lazım.Beni bağlama kendine.Sonra o bağı koparmak istediğinde boynuna dolanmasın.
    Zamanı gelene kadar bekleyelim.Olduğu kadar, olmadığı kader !